3 Eylül 2015 Perşembe


Günümüzde zamana meydan okumak isteyenlerin sıklıkla başvurduğu yöntemlerden biri olarak karşımıza çıkan botoks tedavisinin, bıçak altına yatmadan acısız ve hızlı uygulanabilen bir yöntem olması tercih edilmesinde oldukça büyük rol oynuyor. Estetik ameliyatların aksine düşük risk taşıması sebebiyle de kullanımının hızla yaygınlaşarak uygulama alanının artması ve hızlı sonuç alınması botoks enjeksiyonu uygulatmayı düşünenlerde botoks nasıl yapılır sorusunu akıllara getiriyor.
 
Botoks, laboratuvar ortamında üretilen Clostridium Botulinum bakterisinin salgıladığı botilinum toksininin işlenip estetik amaçla ilaç formunda hazırlanarak, mimik kaslarına düşük dozda enjekte edilmesi yoluyla uygulanır. Hissedilen acı oldukça azdır ve genellikle anestezi gerektirmez. Etki süresi kişiye göre değişmekle birlikte ortalama 72 saat içerisinde kendini göstermeye başlar. Uygulanan bölgedeki sinir hücrelerinin salgıladığı asetilkolinin durdurulması sonucu kasların kasılmaları geçici olarak bloke edilmiş olur. Kısmi felç olan mimik kasının hareketleri azalır ya da geçici olarak ortadan kaybolur. 

Özellikle mimik kaslarına bağlı olarak ortaya çıkan iki kaş arası, göz çevresi, alın bölgesi, boyun bölgesinde görülen orta ve derin kırışıklıkların ve yüzdeki sarkmaların azaltılması veya giderilmesi hedeflenir. Bunun yanı sıra ilerleyen yaş ile birlikte düşen kaşların kaldırılması sağlanarak daha genç bir görünüme kavuşulması da mümkündür. Kırışıklıkların belirginleşmesiyle ortaya çıkan ya da asimetrik görünüme bağlı estetik kaygıların yanı sıra terleme sorununun giderilmesinde de yaygın olarak kullanılan botoks; koltuk altı, avuç içi ve ayak bölgelerinin yoğun terlemesi şikayetleri için de alternatif bir tedavi yöntemidir.

Botoks ortalama 10-15 dakika süren bir uygulamadır. Tedavi sonrasında hemen günlük hayata dönmek mümkündür. Uygulamaya bağlı olarak etki süresi 4-8 ay aralığında değişmektedir. Süre sonunda kaslar yavaş yavaş eski formuna geri döner. Tekrar eden uygulamalar ile etkinlik süresini uzatmak mümkündür.

Botoks Fiyatları

http://www.erhansafak.com.tr/blog/277-zaman%C4%B1n-etkilerine-kar%C5%9F%C4%B1-botoks.html

Güneşin Bize En Büyük Zararı: Cilt Lekeleri

Güneş, sadece insanlar için değil, doğada yaşayan tüm canlılar için en büyük yaşam kaynağı… İnsan vücudunun D vitaminini sentezlemesine yardımcı olduğu için çocukluktan beri kemiklerimiz için en büyük dostumuz, beynimizin moral deposu “serotonin” hormonunun üretimini hızlandırdığı için neşe kaynağımız.
 
Ancak küresel ısınma ve Dünya’ya daha dik ve filtresiz gelen güneş ışınları sebebiyle, ne zaman ki işin içine zararlı UV ışınlar devreye giriyor, o zaman güneşin rengi biraz değişiyor. Cilt bu durumda uyarılıyor ve kendini korumak için aşırı dozda melatonin salgılamaya başlıyor. İşte kısaca cilt lekeleri dediğimiz, aslında çok çeşitleri olan lekeler böyle oluşuyor.
Cilt lekeleri; kısaca ciltteki renk farklılaşmasıdır. Bunun sebebi uyarılma sonucu deride, cilde asıl rengini veren melanin pigmentinin fazlaca birikmesi, biriken bölgenin kalınlaşması ve zamanla renk değiştirmesidir. Güneşin etkisiyle özellikle yazın çok artar. Görsel açıdan öncelikle yüzde fark edilse de, aslında yüz dışında el üstü, göğüs, sırt ve omuzlarda da görülür. 

Oluşum nedenleri arasında; uzun süre zararlı güneş ışınlarına maruz kalmak, kalıtsal faktörler, kullanılan bazı ilaçlar veya kimyasallar, solaryum, ilerleyen yaş faktörü sayılabilir. Cilt lekelerinin sebebi eğer kanser değilse sadece estetik amaçlı kaygılarla tedavi yoluna gidilir. 

Tedavi yöntemleri arasında mutlaka bir uzmana yaptırılması gereken asit içeren kimyasal içeriklerin kullanılması, kimyasal peeling, lazer uygulamaları, mezoterapi, çeşitli kremler ve maskeler sayılabilir. 

Cilt lekelerinin de kendi içlerinde çeşitleri vardır, bunlar;
Gebelik Lekeleri: Hamilelikte veya doğum kontrol haplarının yan etkileri sonucu ortaya çıkar. Vücutta hamilelikle birlikte artan östrojen hormonu güneşle temas edince bu tip lekelere neden olur. Cilt rengi koyu olan kişilerde daha sık görülür. Yazın lekeler çok koyulaşır. Özellikle yüzde estetik olmayan bir görünüm oluşur. 1-4 hafta aralıklarla uzman doktor tarafından yapılacak peeling, bu lekelerin giderilmesini sağlar.

Et Benleri: Genelde orta yaş üzeri kişilerde görülür. Şişmanlık, menopoz ve diğer hormonal rahatsızlıklar bu benlerin sebebidir. Son dönemde yapılan araştırmalara göre, et benlerinin oluşum nedeninin %80 virüs kaynaklı olduğu ortaya çıkmıştır. Buna göre çok sayıda et beniniz varsa mutlaka bağırsak polipleriniz ve hormon bozukluğunuz araştırılmalıdır. Buz tedavisi, radyo frekans dalgaları ve cerrahi müdahale ile bu benlerin alınması kesin tedavi yöntemleridir.

Normal Cilt Benleri: Bu tip benler kalıtsaldır. Bebeklikten başlayarak ortaya çıkar ve zamanla hem büyüklükleri, hem de sayıları artar. Eğer vücudunuzda 75 in üzerinde ben varsa melanom riski taşıyorsunuz demektir. Bunların mutlaka bir uzman tarafından takip edilmesi gerekir. 

Çiller: Beyaz tenli, kızıl saçlı, renkli gözlü kişilerde görülür. Cilt güneşe maruz kaldığında, açık renkli ten kendini korumak için aşırı derecede melanin üretir. Dolayısıyla çiller kışın azalır, yazın artar. 40’lı yaşlardan sonra kaybolabilir. 

Yaşlılık Lekeleri: Orta yaş ve üzeri kişilerde görülür. El üstü, yüz, omuzlar, sırt ve göğüs en sık görüldüğü bölgelerdir. Çilden çok daha koyu renkli ve büyüktür. Yaz, kış kaybolmazlar.

Yaşlılık Beni: Başlangıçta küçük, çok sayıda ve ten rengi veya sarıdır. Zaman içinde kahverengi veya siyaha dönüşür, yüzeyi karnabahar görünümlüdür. En çok vücudun yağlı bölgelerinde görülür. 

Şarap Lekesi: Yeni doğan bebeklerin %25 inde görülen bir damar anomalisidir. Ense ve göz kapaklarında görülür. Genellikle okul çağında ortadan kaybolur. Pembe veya koyu mor renktedir. Lazer ile tedavi edilir.

Güneş Lekeleri Tedavisi için tıklayınız.